İki yıl önce aramızdan ayrılan gazetemiz yazarı ve Yunus Nadi Ödülleri Seçici Kurul üyesi, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Rona Aybay, doğum gününde Galatasaray Üniversitesi’nde yapılan “1924 Anayasası’nın 100. Yılında Türkiye’de Vatandaşlık ve İnsan Hakları” etkinliğiyle anıldı.
Açılış konuşmalarını Galatasaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Pınar Memiş Kartal, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. E. Murat Engin ve Aybay’ın kızı Av. Barış Aybay yaptı.
Anı konuşmaları bölümünde Anayasa Hukukçusu ve Aybay’ın yakın arkadaşı Prof. Dr. Fazıl Sağlam, Dr. Engin Ünsal ve Ar. Gör. Hazal Gül söz aldı.
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Kabasakal’ın başkanlık yaptığı oturumda Prof. Dr. Sibel Özel ve Doç. Dr. Demirhan Burak Çelik, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Oktay Uygun’un başkanlığındaki oturumda Doç. Dr. Olgun Akbulut ve Doç. Dr. Dikran Zenginkuzucu, Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu’nun oturum başkanlığında da Prof. Dr. Esra Dardağan Kibar, Prof. Dr. Süheyla Bakar, Doç. Dr. Gizem Ersen Perçin ve Dr. Bilge Ersen Asar söz aldı.
“Onu ölüm yıl dönümünde değil, doğum gününde anmak istedik” diyen Aybay’ın kızı Av. Barış Aybay, “Ve o da bilimsel etkinlikle anılmak isterdi. İlkini geçen yıl Atılım Üniversitesi’nde yapmıştık, bu yıl da onu Galatasaray Üniversitesi’nde anıyoruz” dedi.
Aybay’dan sonra söz alan Anayasa Hukukçusu ve Aybay’ın yakın arkadaşı Prof. Dr. Fazıl Sağlam, “Rona Aybay ilkeli, çok yönlü ve muzip bir yapıya sahipti. Onun pırıltı sezme yeteneği vardı. Gelecek vadeden gençleri sezer ve onlara destek olurdu, bu mirası yaşatmak onların görevi” ifadelerini kullandı. Rona Aybay’ın köklü bir ailenin üyesi olduğuna dikkat çeken Dr. Engin Ünsal, Aybay’ın “Rüzgar karşısında savrulmayacağım” dediğini ve bu duruşuyla bedel ödese de sonra hukuk mücadelesiyle görevine geri döndüğünü belirtti.
Panelde söz alan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel Özel, Anayasa’nın 66. Maddesi hükmünün değerlendirilmesine ilişkin konuştu.
Tartışmaların ekseninde Anayasa’daki vatandaşlık ve millet kavramından Türk adının çıkarılıp çıkarılmaması olduğunu söyleyen Özel, Rona Aybay’ın da karşı olduğu “anayasal vatandaşlık” tabirinin “adı olmayan vatandaşlık” olduğunu söyledi.
“KURUCU FELSEFEYE AYKIRI”
Anayasalardaki vatandaşlık tanımının “Yeni Dünya Düzeni” söyleminin ortaya atıldığı 2000’li yıllardan sonra başladığına dikkat çeken Özel, sözlerine şöyle devam etti:
“Demokratikleşme adı altında vatandaşlıktan Türk adını kaldırmanın propagandası yapılıyor. Türk vatandaşlığı tanımı, demokratikleşmenin önünde engel değildir. Asıl bu tanımın kaldırıp alt kimliklere dönüşme durumu demokratikleşmenin önünde engel olacaktır. AB üyesi olan ve farklı yönetim modelleri olan Fransa, Almanya ve İspanya’da anayasalarda Fransız, Alman ve İspanyol kavramları vardır. Türk terimi Anayasa’da vatandaşlık üzerinden tanımlanmıştır. Neden bu tanımlar AB ülkelerinde demokratikleşmeye engel olmuyor da Türkiye’de oluyor? Anayasalar kişiler ve kurumlara uydurulmamalı. Kişiler ve kurumlar anayasalara uymalıdır. Anayasadan Türk ibaresinin kaldırılması hem kurucu felsefeye hem de anayasa aykırıdır.”